Ey Hakk kelâm içinde didi Murtezâ seni
Hak bildi sıdk u can ile ehl-i sala seni
Gümrah olaydı ehl-i cihan serbeser kamu
Ger kılmasaydı âleme Hakk reh-nümâ seni
Lâ fark evinde beyneke beyni makamına
Hemdem ohıdı her sırrına Mustafa seni
Heyca güninde durmadı hiç kimse tiğine
Şîrim deyüb bu maniden öğdi Huda seni
Hiç kim senin teki yaradılmışda görmedi
“Lâ Seyf” denildi tiğine hem lâ fetâ seni
Sözin beyan-ı Hakk’dır özin Hakk nişanısen
Münkirdir ol ki söyledi Hakk’dan cüda seni
Allah yolma vermeğe can razı kimse yoh
Bu bab içinde gördiler ehl-i rızâ seni
Dirler günahı ümmetün olmaz devası hiç
Bu illet-i devasıza bildik deva seni
Zahirde gerçe suretin oldı beşer veli
İnsan demek muayine olmaz reva seni
Men şir ile haçan yetem evsaf-ı zâtına
Kur-an’da çünki vasfın ider “Vedduhâ” seni
Künh-i hakikatüni senün kimse bilmedi
Sormak gerekdür yine senden sana seni
Şek ü güman içinde fena buldı tâ ebfed
Dârül-fenada bilmeyen ehl-i beka seni
Yetmezdi hiç makam-ı keramete evliya
Ger önlerince kılmasalar pişüvâ seni
Bahr-i şecaat evc-i sehavet mekân-ı lutf
Kân-ı kerem seni didim ehl-i gaza seni
Bildün ne mâ’nidir alel-insan hîn-i dehr
Kur-an’da çünki kıldı beyan ‘Hel etâ’ seni
Nan ü katarı sây ile Kanber’le virdiğin
Münkirdir ol ki dimese kân-ı sehâ seni
Yâreb Hatayi bendene kılgil şefaati
Ol günde kim penah ider ehl-i hatâ seni
Mefûlü fâilâtû mefiilü fâilûn