Ey ki yoktan bu cihânı var eden Perverdigâr
Yeri sâbit gökleri devvâr eden Perverdigâr
Küntü kenzen âyeti vasfında olmuştur nüzûl
Varlığına Künfekân ikrâr eden Perverdigâr
Cümle bu âlemde sen günden dahi zâhir iken
Dilde dâim adını Settâr eden Perverdigâr
Mü’mine mesken kılubdur bâğ-ı cennât-ı nâim
Münkire kâfir makamın nâr eden Perverdigâr
Cümle eşyâlar gözün der hâb ettin giceler
Gökte kevkebler gözün bîdâr eden Perverdigâr
Üşte doğdu ay ü gün hem gölge saldı âleme
Künfekânın sırrını izhâr eden Perverdigâr
Mısr içinde Yûsuf’u bir kul iken sultân edüb
Derd ile Ya’kub’unu bîdâr eden Perverdigâr
Yunus’u deryâ içinde yutturan bir balığa
Âteşi İbrahim’e gülzâr eden Perverdigâr
Bir kulunu zâr edüb hışm ile fin-nâr-ıs-sekar
Bir kulunu mahrem-i esrâr eden Perverdigâr
Yağdıran deryâya gökten âb-ı nîsan yağmurun
Katresinden lü’lü-i şehvâr eden Perverdigâr
Enbiyâlar cem’ine yazdırdı a’lâ mertebe
Mustafâ’yı cümleden Muhtâr eden Perverdigâr
On İki ma’sûm imamı pîş eden kerâmete
Murtezâ’yı Hayder-i Kerrâr eden Perverdigâr
Lûtf ile ahvâline kılgın Hatâyî’nin nazar
Aşk içinde vâlih-i dîdâr eden Perverdigâr