Hakk’dan Bir Nidâdır Geldi

Hakk’dan bir nidâdır geldi
Yan ey deniz tutuş deyu
Köpüğünden dağlar durdu
Tütününden arş kürs deyu

Arşa direk oldu zârım
Pîre hizmete varalım
Kandilden ayrıldı nûrum
Muhammed’e yoldaş deyu

Can kandilden gevher ister
Gör ki rakîbe ne ister
Yâ Ali kerâmet göster
Kanber sofrayı aç deyu

Sofr-açıldı ni’met oldu
Sundu destisini aldı
Dolandı kapuya geldi
Sefîlim kapuy-aç deyu

Kapudan içeri vardı
Mü’min lere selam verdi
Birine bir neşter urdu
Kırkından kan aksın deyu

Kırkından da kan döküldü
Dürlü bedenler söküldü
Selman bir üzüm getürdü
Ez de Muhammed iç deyu

Muhammed içti esridi
Abdallar samâha girdi
Şemlesin kırk pâre böldü
Kalksın başından tâc deyu

Tâc-ı devlet seri idi
Gül Muhammed teri idi
Veyis emekdârı idi
Yalan söylemen hiç deyu

Yalanlar anda mat oldu
Ali’nin sırrı zât oldu
Muhammed Mi’râc-atıldı
Dur hey mübarek taş deyu

Taş anda muallak durdu
Hacılar devâha indi
Arafat’tan bir koç geldi
İsmail’e kurbân deyu

Arafat koçu meledi
Arşı Cennet’i eledi
Şah Hatâyî’m bile idi
Her kardeşe yoldaş deyu

İlgili Diğer İçerikler

Be Sociable, Share!